Köferlerine sığdırabildikleri kadardı hayalleri, umutları ve hatıraları… Doğdukları evlerini, ilk aşklarını, komşularını, dostlarını, gençliğini, mezarlarını geride bırakmışlardı göçmenler…
Yanlarına alabildikleri kadardı hatıraları, bir kaç resim ve taş plaktı özlemi hafifletebilecek olanlar…
Balkanlardan Anavatan’a göçü yaşamış bir ferdi olarak, büyüdüğüm sosyal çevrede repertuarımı oluşturmak hiç zor olmadı! Çünkü babama sımsıkı sarılıp uyumaya çalıştığım gecelerde onun kulağıma fısıldadığı şarkıları, dedemin memleket hasretiyle dolu anıları, amcamın düğünlerimizde oynadığı oroları, Bulgaristan göçmeni bakkalımızın dükkanında çalan eski radyo kayıtları, komşumuz Boşnak amcanın mırıldanırken gözünden yaşlar akıtan Sevdalinkaları, yaşlı Arnavut teyzenin genç yaşta yitirdiği kardeşine yaktığı ağıtları, maalesef bir sandığa sığmayacak kadar büyük ve bir o kadar da ahenkliydi. İşte tüm bunlar, müziğimin altyapısını oluşturmama kaynak oldu.
Makedonya‘dan Bosna‘ya, Kosova‘dan Arnavutluk‘a ve oradan Bulgaristan’a hatta Yunanistan’a, Balkanların her yerinden göç almış ve bütün Balkan göçmenlerinin uyum ve barış içinde yaşadığı bir mahalle düşünün; İşte benim dünyam! “Balkantoloji” içerisinde repertuarım, bu mahallede yaşanmış acı ve tatlı mirasın günümüze yansımasıdır.
“Balkantoloji“, insanların akıllarından hiç çıkarmadıkları ve torunlarına aktardıkları halk şarkıları ile yetişen bir nesil olan bizlerin eseri olmakla birlikte, sahip olduğumuz kültürel harmanlamayı sizlere keyifle hissettirebilme arzusu ile hazırlandı.
Tüm göçmen kuşların anısına, gurur, muhabbet ve saygıyla…